İçeriğe geç

“eyleme geçmeyen şefkat dünyayı değiştirmez”

güven ve şefkatle birbirimize büyümek, öğrenmek, kendimizi keşfetmek ve gerçeğimizi ifade etmek, birlikte üretmek ve yaşamı paylaşmak için alan açtığımız bir armağan topluluğu olmak isteriz… diye tahmin ediyorum! 
öyleyse, şu ‘dünyayı değiştirecek türden’ olduğuna inandığımız şefkatin, marshall rosenberg’in şiddetsiz iletişim yönteminin ne olduğuna birlikte derinlemesine bakalım ve şiddetsiz bir sanatçı topluluğu olarak kendi ortak dilimizi oluşturalım. 
bu çalışmalar silsilesinde şiddetsiz iletişimin 4 adımı ve şiddetsiz iletişimdeki empati üzerine teori ve pratiği birlikte çalışacağız. 

davranışlarımızı güdüleyen nedir?
o çok kızdığım adam, neden o şekilde davranıyor?
ben o şekilde asla davranmazdım dediğim kadın..?
ben neyi ne için yapıyorum?
şiddetsiz iletişimin, benim dünyaya başka gözlerle bakmama vesile olan temel kabullerine bir giriş yapacağız.

öyle mi oldu, böyle mi oldu? tam olarak ne oldu? hangisi benim algım, nereye kadar benim fikrim, hatta ideolojim, nereye kadar benim değerlendirmem, hangisi benim yargım? 
eğer özel hayatınızda ve toplumsal barışta “gerçeğin” dile gelmesine alan açmak sizin için de kıymetliyse, haliyle bu çalışma da önemli olacak.

söz veriyorum vıcık vıcık olmayacak. ama hepimizde var gerçekten. duygular yani. bazıları duygu kılığına giren yargı olabiliyor, onları ayırt ettiğimizde toplulukların dağılmasına en çok sebep olan şeylerden bazılarını bertaraf etmiş oluyoruz! 
benim için, duygularımı hissetmeyi öğrenmek, her şey bir yana, bedenim ve ruhum üzerindeki sömürgeleştirmeden bağımsızlaşmanın ilk adımlarından biri oldu. kendini ‘yetersiz’ hissetmeyen birine çıkarttığınız en son bilemne güzelleştirici ürünü satamazsınız. bu konuya çok kıymet veriyorum.  

yahu, bu insanlar neden ben söylemeden ne istediğimi anlamıyorlar?
ama ne istediğimi söylersem muhtaç gibi görünmez miyim?

hayır. bir daha kimse arkada bırakılmayacak. kimse ödün vermeyecek. bolluk içerisinde, karşılayabildiğimiz kadar çok ihtiyacı karşılayacağız! istediklerimizi istemek için rica çalışması… rica çalışması, yani talep değil =) 

bu şefkati sadece seçtiğimiz belirli kişilere mi vereceğiz?
kızdığım kişiye empati verirsem, yaptığı şeyi meşrulaştırmış mı olurum? 
durduğum yerden herkese şefkat duyarak dünyayı nasıl değiştirebilirim ki?

bu son çalışmada, şiddetsiz iletişimin 4 adımıyla dans etmeye başlıyoruz, anlaşmazlıkların, çatışmaların içinden nasıl geçebileceğimizi araştırıyoruz, şiddetsiz empatinin radikalliğini keşfediyoruz.